Benim aksime o, diğerleri gibi olmadığı için mutluydu. Yaptığımız şeyin başkalarının gözünde ne derece doğru olduğuyla veya toplumda her zaman dışlanacak olduğumuz gerçeğiyle zerre ilgilenmiyordu. Çok sonraları yanıldığını anlayacak ve büyük bir çöküntü yaşayacak olsa bile o an için, sadece kafasının içindeki doğrular umrundaydı. Kendi doğruları.
Ama aşk yoktur.
Aşkın yeniden icat edilmesi gerek."
Aynı şekilde hissetmek istediğimi söyleyemem ama... Bence o büyüleyiciydi. Aşka inanmayan bir adama aşık olduğunu sanan bir diğer adam. Belki de haklıydı, ben sadece korku içinde kaçmaktan yorulmuştum.
What? -Eternity.
It's the sun mingled with the sea."
En azından başkalarının işaret parmakları üzerimize yönelmeden, el ele yürüyebilmek isterdim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder