"Sürekli hikaye anlatan insanlar hikaye olur."
http://www.youtube.com/watch?v=xr_DgBlHLiM

21.

Belki de sorun kendime fazla inanmamdır.
Ya da daha doğru bir ifadeyle, bir yandan istersem her şeyi bir şekilde yapabileceğime delicesine inanırken, bir yandan da istesem de yapamayacağım şeyler olduğunu bilmek.
BİLMEK. İşte her şey bir kez daha aynı kapıya çıkıyor: Farkındalık. Buna sık sık takılıyorum, değil mi?
Gençliğinde Tolstoy'un da yaşamış olduğu şu olay mesela: Hayatın tüm kötülüklerin başı olduğunu, yaşamaktan daha kötü bir şey olamayacağını; yani başka bir deyişle, ölümün bu kötülükten kurtulmak için tek çare olduğunu düşünürken bile kendini öldüremeyeceğinin farkında olması. İŞTE BÜTÜN SORUN BU.

20.

Ben belki de bazı şarkıların dokunduğu yerlerimi insanlardan sakınırken bu hale gelmişimdir, kimbilir.

http://www.youtube.com/watch?v=y7C7V8IK2Ek

19.

Böyle şeyler yaptığı olur.
Yalnızlık mı dediniz?
Bir şeylerin üzmesi problem değil de neye üzüldüğünü bilememek fena can sıkıyor.
Bazen kafayı yiyecek gibi hissedersin, bazen de kafayı yersin.
Bana neden katlanıyorlardı bilmiyorum.
Kırmızı o kadar da çirkin değil aslında.
Gökyüzü tam olarak nereden başlıyor?
Sonra dedim ki "siktir et".
Beş adım daha atsam tamı tamına yirmi beş oluyordu.
Sağlık olsun.